Css-Thema/Blue Ice Tema..

Deneme

Edebiysa

TÜRK DİLİ ÜNİTE 11

 

ANLATI TÜRLERİ

 

ANLATI

 

            Roman, masal, öykü, oyun… Gibi gerçek ya da düşlemsel olaylar dizisinin, durumlarının yazımsal düzeyde anlatılması, öykülemedir.

               Tahsin YÜCEL; temelinde söz bulunan her bildirişim bir anlatıdır.

               Mahir ÜNLÜ; sanatsal ağırlıklı düzyazılardır.

               Cevdet KUDRET; anlatı gerçek ya da hayal ürünü olayların anlatılmasıdır.

Anlatı türlerinin doğmasına insanların duygu ve düşüncelerini başkalarını da duyurmak istemeleri sebep olmuştur.

Anlatı iki türlü olarak yazıya geçmiştir: ŞİİR VE DÜZ YAZI

Anlatı türlerinin en eski örneği DESTANLARDIR.       Destanlar çoğunlukla dünyanın ve insanoğlunun nasıl yaratıldığını, bir ulusun hangi soydan geldiğini anlatan ulusal yiğitlik öykülerini, eski savaşları coşkulu ve genellikle abartılı anlatan uzun koşuklardır.

Destanlar yerini önce halk öyküsü ve masala, sonra roman, öykü, deneme ve tiyatroya bırakmıştır.

            Roman ve öykü, en yaygın kullanılan ve en önemli anlatım türüdür.

            Roman ve öykü  -    Bireyler arası ilişkilerin

-         Bireyin yaşadığı serüvenlerin

-         Birey ile toplum ilişkisinin toplumların geçirdiği evrelerin yansıtılmasına en uygun olan, geniş kitleye aktarabilen türlerdir.

 

 

ANLATI TÜRLERİ

 

     -ÖYKÜ-

 

 

Gerçek ya da gerçeğe yakın olayların kişi, zaman gibi öğeler çerçevesinde ele alındığı, işlendiği sanat sanat değeri taşıyan kısa düzyazı türüdür.

 

-ÖYKÜNÜN GELİŞİMİ-

 

Boceacio’nun (İtalyan yazar) “Decameron Öyküleri” bu türün ilk örnekleridir.

Edebiyatımızdaki ilk yazılı metinler olan Köktürk Yazıtları (Orhun) öykü niteliği taşır.

Destandan öyküye geçişin özgün örneği Dede Korkut Hikâyeleri’dir.

           

----Öykünün Türk yazınındaki Gelişimi----

 

16.yy.dan beri Anadolu’da halk arasında söylenen öykü türleri iki guruptadır.

           

1.      Kahramanlık öyküleri : Köroğlu hikayeleri

2.      Aşk öyküleri                : Ferhat ile Şirin 

 

Öykü, edebiyatımıza Tanzimat döneminde Batı Edebiyatından girmiştir.

Günümüz öykülerinin ilk örnekleri 1870’ten sonra verilmeye başlanır.

            Basılan ilk öykü kitabı Emin Nihat Bey’in müsameretname’dir. Daha sonra Ahmet Mithat’ın Letaif-i Rivayet, Sami Paşazade’nin Küçük Şeyler, Nabi zade Nazım’ın Karabibik öyküleri yazılır. (Karabibik üzün öykünün ilk örneğidir.)

            Servet-i Fünun döneminde; Halit ziya Uşaklıgil ve Ahmet Hikmet Müftü oğlu milli edebiyat döneminde; Ömer Seyfettin

            Cumhuriyet döneminde; Memduh Şevket Esendal, Sait Faik Abasıyanık (Her ikisi de durum öyküleri yazarlar.)

            Önemli öykü yazarları Sebahattin Ali, Haldun Taner, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necati Cumali, Tahsin Yücel, Zeyyat Selimoğlu, Muzaffer Buyrukçu, Aziz Nesin, Bilge Karasu, Muzaffer İzgü, Firuzan, Gülten Dayıoğlu, Adalet Ağaoğlu, Osman Şahin, Erhan Bener, Erendiz Atasü…

            Öykü yazarlarımızı en çok etkileyen dünya yazarları Maupasant (mopasan) ve Çehov (Mopasan olay, Çehov durum öyküsü)

 

Kısa Öykü: Gözlenmiş ya da tasarlanmış bir durumu, bir olayı, yasamdan bir kesiti okuyucuda ilgi uyandıracak biçimde dile getiren kısa yazı türü.

Uzun Öykü: Kurgu ve içerik bakımından öyküye benzer, uzunluğu bakımından romana yaklaşır.( ilk örneği Nabi zade Nazım’ın Karabibik)

 

            Öykünün yapısını oluşturan üç ana öge: olay-durum, kişiler, yer öykülerde kurgu bakımından birbirini izleyen olaylar da olabilir, durum öykülerindeki gibi bir anlık gözlem ya da günlük yaşamdan bir kesit de olabilir.

            Öyküde birinci ve üçüncü kişi anlatımı kullanılır.

-ROMAN-

 

            Orta çağda ortaya çıkmış, Rönesans tan sonra bugünkü anlamını kazanmış, edebiyatımızda roman Tanzimat döneminde batılı yazarlardan çevirilerle girmiştir. İlk roman çevirisi FENOLON’un TELEMAK’ıdır. Sonraları Robenson cruzoe, Sefiller, Monte Kristo izler.

            Yazarlarımızca yazılan ilk roman örnekleri 1870’ten sonradır. Şemsettin Sami’nin  Taaşşuk-ı Telat ve Fıtnat’ı; Namık Kemal’in İntibah, Cezmi; Ahmet Mithat’ın Hasan Mellah, Felatun Bey’le Rakım Efendi; Sami Paşazade Sezai’nin sergüzeşt; Namizade Nazımın Zehra; Recaizade Ekrem’in Araba Sevdası ilk roman örnekleri

Servet-i Fünun döneminde Halit Ziya’nın “Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar” ilk gerçekçi roman örnekleridir.

İlk psikolojik roman Mehmet Rauf’un EYLÜL’ü

Milli edebiyat döneminde, romana Anadolu sorunları ve insanı girer,

Cumhuriyet döneminde yazarlar topluma yönelir. Köy ve köylünün sorunları, kasaba yaşayışları ağırlık kazanır.1930’a kadar yazarlar gözlemlerini, gördüklerini gerçekçilere  kadar köy enstitülü yazarlarca geliştirilir.1970-80 arası 27 Mayıs ve 12 Mart olayları, Almanya göçü; 1980-90 arasında toplumsal yaşamdan örnekler verilir. Özyaşam öyküsü romanları yazılır, kadın sorunları anlatılır.

Edebiyatımızda roman türünde ün yapmış, romanları batı dillerine çevrilmiş yazarlarımız Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Refik Halit Karay, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Tarık Buğra, Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Ayla Kutlu, Ahmet Altan, Nedim Gürsel, Orhan Pamuk

Dünya yazarlarından roman yazarlarımızı en çok etkileyen yazarlar; Victor Hugo, Gustave Flubert, Emile Zola, Rus Tolstoy, Dostoyevski, İngiliz Charles, Dickens, alman Franz Kafka…

 

ROMAN: Yaşayışların, serüvenlerin, duygu ve düşünceleriyle birlikte, kişilerin inandırıcı bir biçimde öykülendiği uzun anlatım türüdür.

-Roman Çeşitleri-

 

            Tarihi romanlar: Kişilere tarihteki kişiler arasından seçilmiş ve olayları belli bir tarih döneminde geçen romanlardır.

            Serüven Romanları: Olayların hareketliliğine dayanan, heyecanlı ve merak uyandıran romanlardır.

            Töre Romanları: Belli bir insan topluluğunun yaşamını, yaşayış biçimi canlandıran romanlardır.

            Psikolojik Romanlar: Olaydan çok psikolojik çözümlere yer veren romanlardır.

            Anı Romanları: Roman kahramanlarının anıları biçiminde yazılan romanlardır.

Ayrıca mektuplaşmalarda düzenlenmiş romanlar vardır.

Günümüzde klasik roman yazma yöntemi bırakılmıştır. Romanlardaki giriş, gelişme, sonuç yerine; kişilerin bilinçaltına yerleşmiş olayların sıralanışı verildiği romanlar yazılır. Anamotif ve montaj gibi yöntemler kullanılır.

            Anamotif Yöntemi; bir yazarın bir yapıtında ya da değişik yapıtlardaki ana düşünceyi, savı, görüşü vurgulayarak, yineleyerek yapılan anlatım.

            Montaj Yöntemi; değişik yazı metinlerini, gazete kesiklerini, reklamları, radyo haberlerini, roman parçası olarak değerlendirip roman içinde kullanılması.

 

  

ŞİİR

En eski edebiyat türü, anlatım yoludur. Yazıdan önce sözlü olarak anlatım olur.

“duygu, düşünce, gözlem, izlenim ve imgelerin genellikle ölçü, uyak, ses uyumu gibi ögelerden de yararlanarak yoğun biçimde dile getirildiği sanatlı yazın türü”

Günümüzde ölçü, uyak temel öge sayılmaz ve öze önem verilir. Düz yazıya yakın şiirsel düz yazılar yaygınlaşır.

Şiirimiz çok eski geçmişe sahiptir. Halk şiiri ve aydın kesimin şiiri olarak ikiye ayrılır. Halk şiiri; halk arasında yetişmiş ve halka seslenen şairlerce söylenir. Aydın kesimin şiiri; divan şiiriyle başlar.

Her ikisinde de ölçü uyak ahengi sağlayan temel ögedir.

Tanzimat Döneminde; yeni nazım ölçüleri kullanılır. Gerçek, yaşam, toplumla ilgili, insanla ilgili temalar ele alınır.

Servet-i Fünun döneminde biçim ve içerik bakımından yenileşme.

Milli edebiyat döneminde ulusal kaynaklara yönelme (hece ölçüsüyle Türkçe kullanma) Cumhuriyet döneminde şiirde büyük gelişmeler olur.

 

ŞİİR TÜRLERİ

 

-LİRİK ŞİİR (İÇLİ ŞİİR)   - Temaları aşk, ölüm, ayrılık acısı, özlem gibi bireysel veya toplumsal mutluluk ya da felaketlerin yarattığı ortak duygular.

·        Divan Edebiyatında; Fuzuli, Nedim.

·        Halk Edebiyatında; Yunus Emre, Karacaoğlan, Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Cahit Sıtkı Tarancı.

 

-PASTORAL ŞİİR (KIR ŞİİRİ) – Kır yaşamına dayalı, doğa güzelliklerini, ormanı, dağ, köy ve çoban yaşamını, bunlara karşı duyulan sevgiyi anlatır.

·        Bu türü başlatan Abdülhakhamit, sonra Kemalettin Kamu, Behçet Necatigil.

 

-DİDAKTİK ŞİİR (ÖĞRETİCİ ŞİİR) -  Bir düşünceyi açıklamak ya da belli bir konuda öğüt vermek, bilgi vermek amacıyla yazılır.  

·        En eski yapıt Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig Aşık Paşanın Garibnamesi, Nabi Hayriye’si.

·        Tanzimat döneminde Ziya Paşa’nın Terkib-i Bend’i Tevfik Fikret’in Şermin, Haluk’un defteri, M. Akif’in Asım.

 

-EPİK ŞİİR (DESTANSI ŞİİR) – Savaş, yiğitlik temalarını işleyen, uzun öykümsü şiirlerdir. Bir ulusun yaşayışını ilgilendiren göçler, salgınlar, depremler ayaklanmalar.

·        Hem Divan hem de Halk Edebiyatımızda kullanılmıştır.

·        Saka Destanı, Su Destanı, Kök Destanı, Uygur Destanı.

·        İslamiyet’in kabulünden sonra Manas Destanı, Battal Gazi Destanı

·        Kurtuluş savaşı için Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı Destanı, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Üç Şehitler Destanı, Ceyhun Atıf Kansu’nun Sakarya Meydan Savaşı, Cahit Külebi’nin Atatürk Kurtuluş Savaşında.

 

-TİYATRO-

Tiyatro yazılı metinlere dayandığı için anlatı türüdür. Olaylar ve kişiler iki ögesi romanda olduğu gibi giriş, gelişme, sonuç olmak üzere üç bölümdür. Romanda bölümlere ayrılan olaylar, tiyatroda perdelere bölünür.

Üç ayrı konuşma biçimi vardır.

ð     Diyalog: kişilerin doğal olarak karşılıklı konuşmalarıdır.

ð     Monolog: bir kişinin tek başına konuşmasıdır.

ð     Tirad: iki kişinin karşılıklı olarak, coşkulu uzun sözler söyleyerek konuşmaları orta oyunu. İzleyenleri eğlendirme amacı güden oyunlardır.

-TİYATRO TÜRLERİ-

 

ð     Trajedi: Klasizm akımının tiyatro türüdür. Oyunlar manzum olarak yazılır. Üç Birlik kuralına (zaman, yer, day birliği) uyulur. İzleyenlerde korku, acıma, heyecan gibi duygular uyandırır.

(zaman: olaylar yirmi dört saat içinde gerçekleşiyor izlenimi Yer Birliği: olayın başından sonuna kadar aynı yerde geçiyor izlenimi Olay Birliği: Oyunun bir ana olay çerçevesinde gelişmesi zorunluluğu)

ð     Komedi(Güldürü): İnsanları ve olayları gülünç yanlarıyla ele alan, güldürürken ders vermeyi amaçlayan tiyatro türüdür.

v     Karakter Komedileri: İnsanlardaki kusurlu ve gülünç yanları, belli tipler üzerinde sergilerler.

v     Töre Komedileri: Toplumun gülünç ve aksayan yönlerini yansıtır.(Moliere Hastalık Hastası)

v     Entrika Komedileri: Yalnızca güldürme amacı için yazılırlar.ilgi merak uyandıran olaylarla sürdürülür.

ð     DRAM: Trajedi ve komedinin birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Trajedinin korkunç ve acıklı olaylarıyla, komedinin gülünç olayları iç içe alınır. Amacı yaşamı, acı ve tatlı yanlarıyla yansıtmaktadır.

Bugünkü anlamda tiyatro Tanzimat döneminde girer. İlk yazılı tiyatro yapıtı Hayrullah Efendi’nin Hikaye-i İbrahim paşa ve İbrahim-i Gülşeni’dir.

Çağdaş Tiyatronun ilk örneği Şinasi’nin Şair Evlenmesi Güldürüsü.

En çok ün kazananlar; Vatan Yahut Silistre (N.Kemal), Çok Bilen Çok Yanılır(R.Ekrem 1908’e deyin yönetim baskılarından dolayı tiyatro gelişmez)

1914 şehir tiyatrosu kurulur, tiyatro gelişir. Cumhuriyet Döneminde konservatuar ve devlet tiyatrosu kurulur.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Musahip Zade Celal, Haldun Taner, Turgut Özakman, Güngör Dilmen, Necati cumali…

 

-MAKALE-

 

 

            Bilim, sanat, kültür ve başka konularda bilgi vermek, bir düşünceyi ortaya koymak ya da savunmak amacıyla hazırlanan, yazarın kişisel görüşlerini de yansıttığı, gazete ve dergilerde yayımlanan yazılara MAKALE denir.

Gazetelerdeki makaleler günü konularıyla ilgilidir. Dergilerdeki makaleler değişik konularda olabilir. Makalelerin halkı aydınlatmak, belli konularda yönlendirmek, kamuoyu oluşturmakta rolü büyüktür. Makale yazarları seçtikleri konularda savundukları düşünceyi, görüşü, gerçeği okuyucuya benimsetmek amacını güderler. Yazarken belgelerden, konu ile ilgili verilerden, inceleme ve araştırmalardan yararlanırlar.

            Okuyucu kitlesinin eğitim düzeyine dikkat ederler. Yalın bir dil açık ve anlaşılır bir ifade, gerçekçi çözüm yolları koşuldur. İlgili bilim dalının terimlerine ise bilimsel makalelerde yer verilir.

            Makale, gazete ve dergilerin yayımlanmaya başlamasıyla ortaya çıkmıştır. İlk gazete M.Ö 1750 de mısırda çıkarılmıştır.

            Bugünkü anlamda ilk gazete 1609 da Stutgart’ta Johannes Carolus ( Avisoretatione den Zeitung) çıkarmıştır.

            Edebiyatımızda makale, Tanzimat döneminde gazete ve dergilerin yayımlanmasıyla ortaya çıkar.

            İlk resmi gazete 1831’de yayımlanan Takvim-i Vakayi, ikinci yarısı resmi olan 1840’ta yayımlanan Cerideyi Havadis.

            Ülkemizdeki ilk özel gazete Şinasi ve Agah Efendi’nin birlikte çıkardığı (1860) Tercüman-ı Ahval

            İlk gazeteye ilk makaleyi Şinasi yazmıştır. Şinasi daha sonra Tasvir-i Efkar gazetesini çıkarmıştır.

            Gazeteciliğin ilerlemesiyle makale yazarlığı da ilerler. 1908’i izleyen yıllarda Hüseyin Cahit Yalçın Tanin’de; Ahmet Emin Yalman, Asım Uras Vakit’te makale yazarlar.

            Cumhuriyet döneminde çeşitli gazetelerde birçok köşe yazarı makale yazmıştır.

image

Css

Websiteniz İçin En İyi Css Temalar Bu Sitede Herkesi Bekliyoruz...

image

Duyuru Felan

Bu Bölüme Duyuru Toplist Link vb Şeyler Ekliyebilirsin..

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol